BURSA (İGFA) – Sanayi üretim sayılarını pahalandıran Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Lideri Nilüfer Çevikel, şunları söyledi; “Sanayi üretimi, özellikle son devirde endüstrisi güçlü ülkelerde üretimde yavaşlama olması hasebiyle Türkiye’nin üretim kabiliyetine bağlı olarak bağlı olarak arttı. Bunun yanında ekonomik kalkınmanın ihracata dayalı olması ve KOBİ’ler dahil olmak üzere iş dünyasının büyük kısmının ihracata yönlenmesi artış üzerinde kıymetli bir tesire sahip olmuştur.”
İMALAT BÖLÜMÜ ÜRETİMİ CANLI TUTTU
Sanayinin alt sektörlerim incelendiğinde, şubat ayında madencilik ve taş ocakçılığı bölümü endeksi bir evvelki yılın tıpkı ayına nazaran ,8 arttı, imalat sanayi bölümü endeksi yüzde 11,9 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı dalı endeksi yüzde 7,7 arttı. Aylık bazda ise mevsim ve takvim tesirinden arındırılmış sanayi üretimi, şubatta bir evvelki aya kıyasla yüzde 3,2 artış kaydetti.Sanayinin alt bölümleri incelendiğinde, şubat ayında madencilik ve taş ocakçılığı bölümü endeksi bir evvelki aya nazaran yüzde 3,2 azaldı, imalat sanayi dalı endeksi yüzde 3,8 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı kesimi endeksi yüzde 0,3 arttı.
“TÜRK ENDÜSTRİSİNİN ÜRETİM KABİLİYETİ SAYILARA YANSIYOR”
Sanayi üretiminde Türk sanayicilerin üretim kabiliyetine dikkat çeken DOSABSİAD Yönetim Kurulu Lideri Nilüfer Çevikel şunları söyledi; “Küresel manada iktisadın bozulduğu, enflasyonun arttığı ve zorlayan sebeple tedarik zincirinin aksadığı her noktada Türk Endüstrisinin üretimdekikabiliyeti büyüme oranı olarak sayılara yansıyor. Şubatayında da gecen yılki rekor artışlardan sonra yeni birbüyüme sayısı ile karşılaştık. Üstelik kredilerin bulunamadığıve dayanakların ötelendiği, kur riskinin yaşandığı böylesine sıkıntı bir periyotta. Bu da gösteriyor ki dünyadaki bu ekonomik dalgalanma sona erdiğinde, ülkemiz üretim noktasındakisıçrama ihracat ile bir arada ekonomiyi istediğimiz ve istek ettiğimiz noktaya taşıyacaktır. Bu sebeple bu türlü dönemlerdeeksi sayılarla müsabakaya alışık olan güçlü ekonomiler karşısında bizim hala artıda ve büyüyen bir ivme ile hareket ediyor olmamız umut vericidir.”